«
  1. Anasayfa
  2. Çocuk Hastalıkları
  3. Çocuklarda Kalp Deliği

Çocuklarda Kalp Deliği

Çocuklarda Kalp deliği

Çocuklarda Kalp deliği Bunlar kalp odacıklarının arasında yer alan duvarlardaki delikler, kalbin kapaklarındaki darlık veya yetersizlikler, kalpten çıkan damarlardaki darlıklar ya da bozukluklar şeklinde ortaya çıkabilir.

Çocuklarda Kalp Deliği (PDA – AVSD) Nedir?

Kalp Deliği Tipleri Nelerdir?

Kalp Delikliği Nedir?

Kalp delikliği doğuştan gelen kalp hastalıklarının en bilinenidir. Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da çeşitli kalp hastalıkları görülmektedir. Çocuklarda görülen kalp hastalıkları genel olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar doğuştan kalp hastalıkları, kalp ritim bozuklukları ve sonradan gelişen kalp hastalıklarıdır.

Çocuklarda en sık görülen kalp bozuklukları doğuştan kalp hastalıklarıdır. Bunlar kalp odacıklarının arasında yer alan duvarlardaki delikler, kalbin kapaklarındaki darlık veya yetersizlikler, kalpten çıkan damarlardaki darlıklar ya da bozukluklar şeklinde ortaya çıkabilir.

Genel olarak doğuştan kalp hastalıkları, daha doğru olarak da kalp odacıklarının arasında yer alan duvarlardaki delikler “kalp delikliği” olarak adlandırılmaktadır.

Yenidoğan bebeklerin yaklaşık yüzde 1’inde doğuştan kalp hastalığı görülmektedir. Ülkemizde, yılda 1,3 milyon bebek doğduğu göz önüne alınırsa, her yıl yeni doğan bebeklerden 13 bininde doğuştan kalp hastalığı ve bunların da çoğunda kalp delikliği olduğu söylenebilir.

Kalp Delikliği Tipleri

Kalbin karıncıkları arasındaki delikler (ventriküler septal defektler, VSD), kulakçıkları arasındaki delikler (atrial septal defektler, ASD), kulakçıklar ve karıncıklar arasında devam eden geniş delikler (atrioventriküler septal defektler, AVSD) ve aort ile akciğer atardamarı arasındaki damarsal açıklıklar (patent duktus arteriozus, PDA) en sık görülen kalp delikliği türleridir.

Kalpteki bu delikler; tek delik, birden çok delik veya büyük atardamarların yer değiştirmesi (TGA), Fallot tetralojisi (TOF), triküspit kapak atrezisi, hipoplastik sol kalp sendromu (HLHS) gibi ağır kalp hastalıklarına eşlik eden delikler şeklinde olabilirler.

Kalp Delikliği Nedenleri

Kalp deliklerinin çoğunda neden bilinmemektedir. Ancak bu hastalıkların genel olarak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Annede şeker hastalığı gibi kronik hastalıkların olması, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, alkol veya uyuşturucu maddeler ya da bebekte genetik (kromozomal) bir bozukluk olması durumunda kalp delikliği riski yükselmektedir.

Kalp Delikliğinin Önemi

Kalp deliklerinin önemini açıklayabilmek için öncelikle normal kan dolaşımını anlamak gerekmektedir. Normalde, vücuttaki dokularda kullanılan oksijenden fakir (kirli) kan büyük toplardamarlar ile kalpte sağ kulakçığa, oradan da sağ karıncığa gelir, sağ karıncık bu kanı akciğer atardamarı ile akciğerlere pompalar.

Akciğerde oksijen ile zenginleşen (temiz) kan kalpte sol kulakçığa, oradan da sol karıncığa gelir. Sol karıncık bu kanı aort ve dalları ile tüm vücuda ulaştırır. Böylece, sağlıklı bir çocuğun kalbindeki kan, sağ ve sol kulakçık ve karıncıklar arasında karışmadan dolaşır.

Kalp Delikliği

Kalbin kulakçıkları veya karıncıkları arasında delik (ASD, VSD, AVSD) varsa soldaki odacıktan sağdaki odacığa, aort-akciğer atardamarı arasında damarsal açıklık (PDA) varsa aorttan akciğer atardamarına doğru kan geçişi olur. Böylece, her kalp atışında kalbin sağ tarafındaki kan miktarı artar ve akciğerlere normalden fazla kan gider.

Artmış kan akciğerlerin yapısını bozar ve akciğerler gerginleşir. İlerleyen dönemde akciğer atardamarındaki basınç artar (pulmoner hipertansiyon) ve sağ karıncık yetersizliği gelişebilir. Bu durumda kalp delikliği kapatılsa dahi hastanın şikâyetleri düzelmeyip giderek artabilir.

Kalp Deliği Belirtileri

Kalp delikleri beslenirken çabuk yorulma ve terleme, sık akciğer enfeksiyonu, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, göz kapaklarında şişlik, büyüme geriliği veya morarma gibi çocuk kalp hastalığı belirtileri ve şikâyetlerine neden olarak çocuğun hayat kalitesini düşürür.

Kalp delikleri tedavi edilmezse hayati tehlikeye de neden olabilir. Ayrıca, bacak toplardamarlarında oluşan ve kalbin sağ odacıklarına ulaşan kan pıhtıları, kalp deliğinden kalbin sol odacıklarına geçerek beyne gidebilir ve beyin damarlarında tıkanmalara ve felçlere yol açabilir.

Kalp Delikliği Tanısı

Bu hastaların çoğunun kalp muayenesinde masum üfürümden daha şiddetli bir üfürüm duyulur. Bu durumdaki hastalar Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından değerlendirilerek elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO) gibi çocuk kalp hastalığı testleri ve tetkikleri yapılır ve böylece kalp deliğinin kesin tanısı konulur.

Bazı hastalar ise beslenirken çabuk yorulma ve terleme, sık akciğer enfeksiyonu, nefes darlığı, büyüme geriliği veya morarma gibi şikâyetler nedeniyle Çocuk Kardiyoloji Uzmanına yönlendirilir ve tanısal tetkikleri yapılır.

Ancak hastaların bir kısmında herhangi bir şikâyet veya muayene bulgusu olmayabilir. Bu nedenle, şikâyetleri ya da muayene bulguları olmasa da, bebeklerin 1 yaşından önce Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından muayene edilmeleri çok önemlidir.

Kalp Deliklerinin Tedavisi

Kalp delikliğinin kapatılıp kapatılmaması ve kapatılacaksa hangi teknikle (ameliyatsız veya açık kalp ameliyatı ile) kapatılacağı kararları, çoğunlukla Çocuk Kardiyoloji, Çocuk Kalp Damar Cerrahisi ve Çocuk Anestezisi Uzmanlarının bulunduğu konseyde alınır.

Küçük kalp delikleri genellikle az miktarda kan geçişine neden oldukları için çocukların hayatlarını etkilemezler ve ileri yaşlarda soruna yol açmazlar. Bu nedenle küçük deliklerin kapatılması gerekmez, ancak hastalar düzenli kontrollerle takip edilirler.

Kalp deliği büyük ise, kalbin sol tarafından gelen oksijenli kan ile kalbin sağ tarafındaki kan miktarı artar ve akciğerlere normalden fazla kan gider. Artmış kan akciğerlerin yapısını bozar ve akciğerler gerginleşir. Bu nedenle büyük kalp delikleri kapatılarak tedavi edilmelidir.

Bu deliklerin kapatılmasından önce hastanın durumuna göre kalp yetersizliğine yönelik ilaç tedavileri verilebilir.

Kalp Deliklerinin Ameliyatsız Kapatılması

Çocuklarda Kalp deliği vakaları önceki yıllarda sadece açık kalp ameliyatıyla kapatılırken, günümüzde önemli bir kısmı ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilmektedirler. Ameliyatsız kapama tekniğinde, genel anestezi olmadan, derin sedasyon (derin uyku) uygulanmaktadır.

Hastanın kasık toplardamarından iğne ile girilerek bir yol oluşturulmakta ve bu yol aracılığıyla birbirine ortadan bağlı iki disk şeklinde olan kapama cihazları yerleştirilerek delik kapatılmaktadır.

Bu işlem yaklaşık 60-120 dakika sürmektedir. Kapama cihazı üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için, yaklaşık 6 ay süreyle kan sulandırıcı ilaçların kullanılması gerekir. Ortalama 3-6 ay içinde kapama cihazının üzeri kalp dokusuyla örtülür. Kalbinde sürekli olarak kalan bu kapama cihazı nedeniyle hastanın günlük yaşamı etkilenmez.

Kalp deliklerinin ameliyatsız olarak kapatılmasının birçok avantajı vardır: Çocukların hastanede kalış süreleri 24-48 saat kadardır, bir hafta kadar evde istirahat ettikten sonra okula gidebilirler, cerrahi bir kesi izi olmadığı için estetik kaygısına neden olmaz ve genel anestezi gerektirmez.

Kalp Deliklerinin Ameliyatla Kapatılması

Kalp deliği türü ameliyatsız kapama tekniklerine uygun olmadığında, cerrahi olarak kapatılması için planlama yapılır. Günümüzde kalp hastalığı gerektirirse, yeni doğan döneminden itibaren açık kalp ameliyatları yapılabilmektedir.

Ameliyatta genel anestezi sağlandıktan sonra, çocuğun göğüs kafesi açılıp kalbe ulaşılır. Kalp deliği nispeten küçük ise direk olarak dikilir veya delik büyük ise tipine uygun sentetik yama kullanılarak tamir edilir.

Kalp Delikliği Olan Çocukların İzlemi

Günümüzde bu hastalara başarılı girişimler ve ameliyatlar yapılabildiği için, kalp delikliği bulunan birçok çocuk, sağlıklı olarak yetişkin yaşlara ulaşmaktadır.

Kalp deliği tanısı konulan çocuklarda enfeksiyon hastalıklarından korunma, aşıların düzenli yapılması, iyi beslenme ve bakım ile Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından yakın takip oldukça önemlidir.

Kalp delikliği olan hastaların, kalbin en iç dokusunun ve kapakçıklarının iltihaplanması olarak tarif edilebilen, enfektif endokarditten korunması gerekmektedir. Bu nedenle, iyi bir ağız hijyeninin önemi hastalara ve ebeveynlerine ısrarla hatırlatılmalıdır.

Bu hastalara, enfektif endokarditten korunma için, cerrahi işleminden 30 dakika önce damar yolundan veya 1 saat önce ağızdan uygun dozda antibiyotik verilmelidir.

Kalp deliği nedeniyle tedavi edilen veya tedaviye gerek görülmeyen çocukların önemli bir kısmı, yaşıtlarıyla benzer fiziksel aktivitelerde bulunabilirler. Ancak bu kararın takip eden hekim tarafından verilmesi ve belirli aralıklarda hastanın kontrol edilmesi önem arz eder.


İlgili Sağlık Makaleleri

Kalp Krizi Belirtileri (Miyokard Enfarktüsü
Kalp Hastalığında Aspirin Tedavisi
Ani Kalp Durması (Ani Kalp Ölümü )
6 Ameliyatsız Kalp Tedavisi Yöntemleri

İlgili Sağlık Makaleleri

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *